Liderler Bir Harekete Nasıl İlham Verirler?

Bize yıllarca “ne” yapacağımız söylendiğinde sadece duyduk… Anlamadık! Ne yapacağımız söylendi ama “nasıl” yapacağımızı bilemedik.  “Ne” yapılacağını söyleyenlerin sadece planları vardı. O planlar bize ya dar geldi, ya bol geldi, uymadı.

Daha da özüne inersek “ne” yapacağımızı “niçin” yapacağımızı bilmediğimizden yapmadık. Çünkü ne yapacağımızı bilmek yapa-bilmek demek değildi. Oysa “niçin” yapacağımızı bilmek bize nasıl yapacağımızı da gösterecekti.

Kelimelerinize dikkat edin… Eğer işler düşündüğünüz gibi gitmezse, bunu nasıl açıklarsınız?

-“Ne oldu” diye mi sorarsınız?

– “Niçin oldu” diye mi?

Organizasyonlara baktığınızda da sorun, %100’ü ne yaptığını biliyor. “Ne” sonuçtur. Bunu nasıl yaptığını ise kısmen bilen var. “Nasıl” araçtır. Ama bunu “niçin” yaptığını bilenlerin sayısı çok daha az. “Niçin”, amaçtır.

İnsanın yapısı ile organizasyonların yapısı aynı çalışır. Çünkü o da insanlardan oluşur. Sağlıklı iletişim insanın özünden dışarıya doğru gelişir. İlham verici liderler, ilham verici kuruluşlar hepsi içeriden dışarıya doğru düşünür ve hareket eder.  Çünkü;

“İşletmeler elbette kar amacıyla yola çıkarlar. Ama bu kar denen şey sonuçtur, performans sonucudur. Burada asıl dikkat edilmesi gereken şey “niçin”in amaç olarak sorgulanmasıdır. Niçin sorusu ile amaç ortaya çıkar. Senin kuruluşun neden mevcut olmakta? Adı üstinde “kuruluş”. Bu firma neden kurulmuş, bu organizasyonun varlık sebebi ne? Yani misyonu ne?

Senin birey olarak varlık sebebin ne? Senin bu kuruluşta alacağın sorumlulukları yerine getirmekteki amacın ne? Niyetin ne? Senin sebebin ne? Bunu yapmak için neye inanıyorsun? İnancın ne?

İçimizden dışarıya doğru haberleştiğimiz zaman, insanlar tüm karmaşık bilgileri anlayabilirler. Çünkü bilinçaltı yani Öz konuşur. “Ne” nin peşine düşenler suçlamaya daha eğilimlidir. “Niçin” felsefesi ise suç ya da suçlu aramaz, sebeplerle ilgilenir.

İnsanlar size niçin inansınlar? İnsanlar sizi dinledikten sonraki karar anlarında sizi desteklemeleri için “niçin” iyi hissetmek ihtiyacındadırlar? Bir kuruluş, pazarlamasında müşteriye var oluş sebebini bu yüzden anlatmalıdır. Ona ancak böyle ilham verebilir. Mesela;

• Bizim inancımız, bu güne kadar süregelen olgulara meydan okumaktır. Biz bu meydan okumayla daha farklı nasıl yol alırız düşüncesinin peşine düşüyoruz. Bu inanca göre ürettiğimiz ürünleri değişen ihtiyaçlara, değişen taleplere, değişen teknolojiye yani kısaca değişen dünyaya göre nasıl tasarlayacağımıza bakarız.

Diyen kuruluşu takip edersiniz.

Çünkü insanlar senin ne yaptığını satın almıyorlar, yapma nedenlerini satın alıyorlar, neden yaptığına bakıyorlar ve onu satın alıyorlar. Çünkü burda inancın yatıyor. Neye inandığını gören insan orada aslında değerlerini görüyor. Değerler öz’den gelir. Gördüğü şeyin kendi ihtiyacına yönelik olup olmadığını daha net görmesinin sebebi bu Öz’dür ve o inancı satın alıyor.

Eğer ne yaptığınızı, neden yaptığınız için bilmiyorsanız, sadece sahip olduklarınızı satmaya çalışırsınız, inandıklarınızı değil. O zaman insanlar size nasıl güvensinler, nasıl inansınlar, neden alsınlar? Neden yanınızda olsunlar? Neden oy versinler?

Dünyayı değiştirecek hayallerinizi sorgulayarak, doğru anlatırsanız, insanlar inandığınız değerlerde özlerini bulacak, sizinle canla başla bir olacaklardır.  Sadece sonucun peşine düşenler, yanlarından kendilerine biyad eden bordro mahkumlarını çalıştıracaklardır.

İnsanlar inandığınız şeylere itibar ediyorlarsa, kendi ihtiyaçlarını, kendi inandıklarını gördükleri içindir. Onlarla bir olun, onlarla yola çıkın. Onlar siizn için değil, kendilerine hitap ettiğiniz için yanınızda olacaklardır. Size biyad etmek için değil, size bağımlı kalmak için değil, sizinle BİRLİKTE olmak için YANINIZDA olacaklardır.

Çünkü insanlar “niçin” ile yola çıkan kişilerin hayallerinden ilham alırlar…

Sevgilerimizle,

Kaynak: Simon Sinek https://www.youtube.com/watch?v=6VNCHMJw8Po