Kendi Orijinine Kulak Ver…  

Işık, Su ve Akis
10 Ocak 2018
Liderler Bir Harekete Nasıl İlham Verirler?
10 Ocak 2018

Dün yaşanacaktı, yaşanmaması mümkün değildi. 
Senin kendi namına, “keşke böyle yapmasaydım”, demeye hakkın olmadığı gibi; 
karşındaki için de “böyle yapmasaydı bu olmazdı” demeğe hakkın yoktur!

Lucius Annaeus Seneca

İnsanlar geçmişi şimdiye taşıyıp pişmanlık, üzüntü ve öfkeyle özdeşleşirken, kimi zaman da geleceğe takılıp kaygı ve korkuyla kilitlenirler. Hal böyleyken aklın kalple buluştuğu en kıymetli şey olan şimdi’den uzaklaşıp kendisine yabancılaşır insanoğlu. Kaybolan bu andan sadece bir dakika sonra yeni bir pişmanlık daha doğar o zaman, az öncede kalan o bir dakikadır artık bu.

Bugünkü sen, hangisisin?  Nereden mi bileceksin? Diline bak, uğradığın duraklara, kimler arkadaşın ona bak. Dilindeki hangi kelimeye mi? Bak mesela fazlaca “keşke” kelimesi çıkıyorsa senden, hala sana iç eleştirmenlik yapan bir arkadaşla birliktesin.  Hangi duraklar mı? Geçmiş ya da gelecek ya da ikisi de, sen hangisindesin?

Biz danışanlarımıza geçmişlerindeki başarı hikâyelerini an’a taşımalarını isteriz. Çünkü o hikâyeler de ona ait. An’ın kaçtığı durumlarda ne yazık ki geçmişteki bu güçlü yanlarımız ve zorluklarla baş edebildiğimiz hikâyelerimiz pek hatırlanmaz.

Geçmiş gerçektir ama artık geçmiştir. Geçmişte kalan olumsuzluklar gerçektir ama geçmişte kalmalıdır, nötrlenmesi gerekir. Çünkü sen artık geçmişte yaşadığın o sen değilsin. Şimdi büyüdün, dünyan değişti, ihtiyaçlar değişti ve farkında değilsin ama çok şey değişti! Çünkü bu kadar değişen şartlarda hâlâ karmaşık ve düzensiz hayatla uyumlanmaya gayret edebiliyorsan ve bunu zaman zaman da olsa başarabiliyorsan sen de değiştin, olgunlaştın. Yok hayır, baş edemediklerim daha çok diyorsan bil ki iç eleştirmenin devrede.

Ben şimdi sana diyorum ki;

Gel iç eleştirmenine kulak verme, kendini geçmişindeki keşkeler ya da başkalarının senin hayatına telkin etmiş olduğu keşkelerine göre konumlandırıp etiketlemekten vazgeç. Bir koordinatta koyarsak bu dediklerimizi, senin ve başkasının yerini ve konumunu belirleyen koordinattaki orijindir. Burada orijin insanın özü, sahip olduğu temel nitelikleridir. Burada senin geçmişinde de kullandığın başardığı hikâyelerin var. Birey bu öze bakarak konumunu seçmek yerine kendi pişmanlıkları ve ötekilerin konumlarına bakarak kendisine yer biçtiği vakit, bu bakış açısına bağımlı yaşar, bir duruş sergileyemez. Öteki gülerse gülecek, öteki küserse o da küsecek!. Öteki çekerse gelecek, öteki iterse gidecektir. Çünkü konumu her daim başkalarının konumlarına göre değişecektir. Yani temel referanslarını fark etmemiş olacaktır.

Gel sen, özüne, kendi orijinine odaklan, ona kulak ver. Orada senin başarı hikâyelerin ve bunları sana ulaştıran güçlü yanların var. Hayatta temel referansın kendin olmalısın, öteki değil!..

Elini uzat. Gel tut onu.

Bunu düşünmek sana ne hissettirdi bir sor kalbine, aklına, bedenine… O sana en doğru cevabı verecektir.

Bu yazı sana ulaştıysa, ve buraya kadar vardıysan, keşke kelimesini hayatından çıkarma vakti artık gelmiştir.

Ne dersin? İyi ki’ye var mısın?

Sevgiyle,

Selnur Gülek

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

%d blogcu bunu beğendi: