Duygusal zeka, bir insanın kendine ve başkasına ait duyguları algılama, anlama, kullanma ve düzenleme becerilerini kapsar.
1990’ların sonu Genos ve Swinburne Üniversitesi İş Birliği ile yapılan bilimsel çalışma sonucu, Duygusal Zeka’nın ortak tanımı:
“Kendimizin ve diğerlerinin duygularını algılama, anlama, muhakeme kurma ve yönetme konularında ne kadar etkili olduğumuzu tanımlayan 6 yetkinlikten oluşan kavramdır.”
Duygusal Zekanın 6 yetkinliğinden oluşan her biri 7 tane toplam 42 ifadeden oluşur. Her ifade iş yerinde duygusal zeka davranışını içerir.
Genos EQ, kişinin ‘mevcut’ duygusal zeka seviyesini ölçmez, kişinin bu 6 yetkinlikteki duygusal zeka davranışını iş yerinde sergilemenin önemini ve iş yerinde ne sıklıkta sergilediğini ölçer.
Genos EQ Duygusal Zeka açları ile yaptığımız ölçme ve raporlama, koçluk yaklaşımıyla gerçekleştirilen bire bir rapor geri bildirimi, ihtiyaçların belirlenmesi ve mutabakat sonucunda eğitim, koçluk ve danışmanlık ile gelişim süreci başlatılmaktadır.
İnsan anlam arayan ve anlam yaratan bir canlıdır. Koçluk yaklaşımıyla gerçekleştirilen eğitimlerin anlatım eğitimlerinden farkı, katılımcıların anlamı bulmalarına pusula olacak yöntem izlemesidir.
Bilgi değerlidir ve eğitimlerde bilgi, bilmek bir şeyi anlamak için gereklidir ancak yeterli gelmemektedir, zira insanlara bir şeyi sadece anlatırsanız akılda kalma oranı %10’un altındadır. Asıl, bilgiye dair insanın farkındalığının o kişi için ne anlam ifade ettiğinin
netleştirilmesine ihtiyaç vardır. Bu sebeple koçluk yaklaşımı kullanılmaktadır.
Koçluk yaklaşımı ile
- Eğitimde aynı yere odaklanmak üzere karşılıklı kontrat yapmak,
- Sorumlulukları netleştirmek,
- Kişilerin kendi deneyimlerinde keşfetmelerini sağlayan tasarımı uygulamak,
- Oyunlaştırılmış eğitimle katılımcıları uygulamalara dahil etmek,
- Eğitim süresince etkin dinleme, doğru ve güçlü sorular sorma,
- Cevapların katılımcılar tarafından bulunmasını sağlayan güven alanı oluşturma gibi süreç izlenmektedir.
Kısaca koçluk yaklaşımı, eğitimin konusuna dair bireysel ihtiyaçlardaki yolculuğa ışık tutmakta, farkındalıkta kalmadan, eyleme geçmek için bu yolculuğu kolaylaştırmaktadır.
Kendini tanıyor, farkındalığın ve öğrenmenin önündeki engeller kalkıyor.
Uygulamalara dahil olmak, kişinin kendi anlamını yaratabileceği alanla tanışmasını sağlıyor. Burada ihtiyacını, ne istediğini ve bunun onun için anlamını yakalıyor.
Baskı hissetmiyor, kendi keşfediyor, seçeneklerine ve seçimlerine sahip çıkıyor.
İkili ya da grup çalışmalarında hiç öyle bakmamıştım diyebileceği sonuçlar alıyor, bu da diğerlerinin farkına varmayı ve farklı bir bağlamla tanışmayı sağlıyor, başkasını kabul, saygı ve ilham gibi kaynaklarla ulaşması ona iyi geliyor.
Varsayım ve ön yargılarını, suçlama, etiketleme, sürekli kılma gibi engelleri törpüleyerek, öğrenmede özgürleşme sağlıyor.
En önemlisi, yaşadığı farkındalıklarla nasıl eyleme geçebileceğini anlıyor.
Davranışa dönüşmesi için bazen uzun bir yolculuk gereklidir. Eğitimlerde farkındalık, bu yolculuktaki ihtiyacımız olan bağlantıları yakalamaktır ve değişimi başlatan ilk adımdır. Değişimin kendisi ise farkındalığın davranışa dönüşmüş halidir. Bu bir süreçtir. Eğitim esnasında ve finalinde yaşanan aşağıdaki sorgulamalar, katılımcıların öğrenmeleri hayata geçirecek kararlarını almalarını sağlar:
- Kalbimize ve Beynimize Ne Aldık?
- Duygu ve Düşünce Boyutunda Neler Yaşadık?
- Öğrenilenlerin Hayatımıza ve İş Yaşamına Ne Oranda Taşınabileceğinin Sorgulanması
- Bunun senin için anlamı (önemi) nedir?
- Senin hangi hedefine hizmet eder?
- Bunu yapmayı ne kadar istiyorsun? (İstek %?)
- İnancın ne? (İnanç %?)
- Ne kadar etkilisin? (yetkinlik)
- Neye ihtiyacın var?
- 24 saatlik, 1 haftalık, 1 aylık, 3 aylık hedeflerin ve buna bağlı eylemin ne olacak?
Optimum dengeye bireyin, ailenin, kurumların ve hatta toplumların nasıl ulaşacağından bahseden bir yaşam modelidir.
Sistem düşüncesinin teorisini ve Ericksonian psikoterapinin pratiğini insan doğasını yeniden yorumlayarak bir model haline getirmiştir.
Sorunları kişiye özgü ama sistemik olarak ele alan ODM eğitim hayatında, sağlıkta, psikoterapide, aile sorunlarında, gençlik ya da kadın sorunlarında, iş hayatının tüm aşamalarındaki sorunlarında uygulanabilir çözümler yaratabilmektedir.
Kaynak: www.optimumdengemodeli.com
Dünyanın 150 şehrinde milyonlarca kişi tarafından ziyaret edilen Karanlıkta ve Sessizlikte Diyalog deneyimleri, Gayrettepe Metro İstasyonu Diyalog Müzesi’ndedir. Özel bir alana kurulmuş sergide görme ve işitme engelli rehberleriniz ile birlikte, tamamen karanlık bir ortamda kulaklarınızla görecek ya da tamamen sessiz bir ortamda gözlerinizle duyacaksınız. Empati kurma yeteneğiniz ile birlikte farkındalığınızın da artmasını sağlayacak bu sergi, hayatınız boyunca yaşayabileceğiniz en olağanüstü deneyimlerden biridir.
Karanlıkta ve Sessizlikte Diyalog, sizlere aşağıdaki formatlarda sıra dışı bir deneyim yaşatmaktadır:
- Karanlıkta ve Sessizlikte Deneyimsel Sergi – Herkese Açık
- Öğrenciler için Atölye Çalışmaları – Okullara Özel
- İş Dünyası için Atölye Çalışmaları – Şirketlere Özel
Bir duyunuzu kullanmadan, diğer duyularınızla nasıl yaşarsınız?
Atıl duran kaynaklarınız hiç bu kadar önemli olmamıştı.
Gayrettepe Metro İstasyonu Diyalog Müzesi’nde bulunan Karanlıkta ve Sessizlikte İş Atölyeleri, Almanya’da Dialogue Social Enterprise tarafından geliştirilmiş olup, dünyanın hemen her ülkesinde şirketler tarafından uygulanmaktadır. Türkiye’de de içeriği, uzman danışmanlarımız aracılığıyla kültürel bağlamda yerelleştirilip, işletmelerin ihtiyacına yönelik özelleştirilmiştir..
Karanlıkta Diyalog İş Atölyeleri, görme engelli rehberler, Sessizlikte Diyalog İş Atölyeleri ise işitme engelli rehberlerimiz aracılığıyla ve moderatör liderimiz eşliğinde, kurumlarda takım çalışmasını sıra dışı bir deneyimle yaşamak isteyen ekiplere oyunlaştırılmış atölye çalışmalarıyla hizmet vermektedir.
İşaret dili, İşitme ve konuşma engelliler tarafından kullanılan el hareketlerini ve yüz mimiklerini içeren görsel bir dildir. İnteraktif Temel İşaret Dili Eğitimi ile işitme ve konuşma engelli bireylerin toplumda iletişim olanaklarını arttırabilmek, İşaret dilini bilenlerin sayısının arttırılmasını sağlamak, İş yaşamlarında işitme engellilerle karşılaşmalarında onların ihtiyaçlarını kolaylıkla iletişim yolu olan işaret diliyle sağlama yeteneği kazandırmak hedeflenmiştir.
Eğitim, bireylere ve kurumlara Gayrettepe Metro İstasyonu’nda bulunan Diyalog Müzesi’nde uzman eğitmenler tarafından verilmekte ve işitme engelli rehberler ile pratik yapma imkanı sunmaktadır.