Çocuklar daima anda yaşarlar. Anda ne olup bitiyor, hepsine olduğu gibi tanıklık eder, kaydederler. Ne yazık ki biz büyüdükçe kirlendi dünya ve insanın içine fesat karışıp geçmişte pişmanlık geleceğe dair ise telaş yaşadı. Farkında olmadan heba etti bugününü. Oysa yarın, bugüne dün diyor, dün de bugün için yarın diyordu. Bir türlü beceremedi. Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı. Bugünü, eline yüzüne bulaştırdı ve aslında yok yere mutsuz oldu… Tam bir şeye karar verecekken, “o ne der, bu ne düşünür” derken; elindeki birçok fırsatı kaçırdı.
Oysa şimdiki eylemimizle geçmişi değil, geleceği kontrol altına alabilir, kendimize karşı sahiciliği ve samimiyeti yakalayabiliriz.
Herakleitos “Her şey akar, hiçbir şey kalıcı değildir o yüzden aynı dereye iki kez girmek mümkün değildir; çünkü dereye bir kez daha girdiğimde hem ben hem de dere değişmiştir.” demiştir.
“Şimdi ve burada olmak en kıymetli hazinedir, kıymetini bilin.” diyen de Hz. Mevlana’dır.
O nedenle an’ı kaçırmayın.
An’ın kıymetini bilin, enerjinizi özgür bırakın.
Selnur Gülek